Çagdas Evlilik
Çagdas evlilikle ilgili güzel
yazilar görüyorum gazetelerde ve dergilerde, bu konuyu bir de
ben irdeleyeyim dedim. Yillardan beri kadin erkek iliskilerinin,
kadinin toplumda degisen rolüyle nasil etkilendigi yolunda bir sürü
laf ettik, dinledik. Sosyologlar, çalisma hayatina kadinin
girmesiyle esler arasinda esitligin nasil saglanacagini, yuvada
demokrasinin nasil hakim olacagini anlatip durdular.
Öyle ya, buna kim karsi gelebilirdi ki, evin disinda esit
sorumluluk, karsilikli paylasim, bireysel olarak kendi basina
ayakta durabilen bireylerin bir araya gelmesiyle daha da
saglamlasmis geleneksel tavirlari yok sayan bir çagdas yuvaya?
Iste ülkemizi gelecege tasiyacak çagdas kadinlar ve onlarin
yetistirecegi saglikli çocuklar böyle bir ortamdan çikmazdi da
nerden çikardi?
Kendimi ve yasitlarimi bir dizi Amerikan filmiyle pompalanan bu
çagdas evlilik oyununda buldum. Ben ve okuldan arkadaslarim
hepimiz üniversite mezunu, dil falan bilen iyi sirketlerde ise
girmis, gelecek vaat eden, modern görünümlü esi ve
arkadaslari ile her tür konuda tartisabilen, açik fikirli
insanlardik. Kocalarimizin da bizden asagi kalir yani yoktu. Iyi
okullar, iyi meslekler, alinan ödüller, kaliteli hobiler ve bu
adamlarla yapilan annelerimizin evliligine benzemeyen evlilikler.
Hatta "Siz hala annenizin margarinini mi
kullaniyorsunuz?" diyen o reklamin tutulma sebebi bu yeni
çagdas Türk aile modeline olan inançla ilgiliydi. O zayif, genç
ve "educated" görünen kizin eski evli kadinlarla hiç
benzerligi var miydi? Yapilan yemekler bile bu çagdas evlilige
uygundu. Piliç roti yapilirdi ama yaprak sarma geleneksel durumu
temsil ettigi yapilmazdi. Çok zor oldugu için degil inanin
bana, lazanyadan daha kolaydir yaprak sarma yapmak. Ama çagdas
evlilikteki kadin kendine bu kadar "domestic" bir görünüm
veren ve annesine benzeten sembol haline gelmis bu yemegi yapmayi
ret eder, tatli eksi soslu tavuk ve spagetti yapip kocasinin
önüne koyar durmadan. Yada dolma isteyen kocasini annesinde
yemesi gerektigi konusunda ikna eder. Ev kadinligi sebebiyle bos
olan saatleri oyalayan bu yemek ayni zamanda kocaya olan hizmetin
ve özeninde göstergesi oldugundan olsa olsa annede yenir. Erkek
de karisinin hakli bularak annesini yaglamaya gider. Anne
hakikaten güzel yapamiyor kimse senin gibi der ve aksamdan
artanlari da evine götürür annesinin istegi ile. Bu çagdas
adam, artan sarmalari karisina yedirdikten sonra bulasiklari
makineye dizer. Karisi Cosmopolitan'i okurken o da bilgisayarda
briç oynar uluslararasi rakipleriyle.
Yarinki toplantilari sebebiyle söyle bir grafiklere bakarak
huzur içinde yatmaya gidilir. Pazar olmadigi için sevismek için
uygun zaman degildir. Zaten önemli bir toplanti öncesi bu tip
bir hareket gereksizdir. Her ikisinin de içlerinde güzel bir
huzur vardir, ne göbekleri çikmistir anne babalari gibi ne de
onlarin hayatina benzer yasantilari vardir. Karsilikli olarak
arkadaslarla girilen en siki fiki pozlar ve belden asagi
esprilere çagdasligin verdigi genislik ile gevrek gevrek gülümsenir
sonra. Tüm bu olanlar arkadaslara "evlilikte eslerin
kendilerine ait özel alanlarinin olmasi ve her seyi paylasmak
zorunda olmamak" konusunda ne kadar ilerleme gösterildigine
dair kanit olarak söylenir. Eve altyazisiz orijinal cd'ler
dvd'ler alinir, film en detayina kadar irdelenir yönetmenin
becerisi ile kameranin yeri falan konusunda bir sürü sanatsal
tartisma yapilir da erkek gibi davranmayan bir erkegin evdeki
yeri konusunda konusulmaz.
Annesini üzen babasi gibi davranmamak konusunda ufak tefek
seyler düsünmüs olan bu erkek iyi bir isi, sik takim
elbiseleri, güzel bir arabasi olsun diye Anadolu liseleri
sinavindan bu yana devamli test edilmektedir. Test edile edile
sinanmayi ve kendini begendirmeyi bir görev kabul etmis bu erkek
ise giderken eline harçlik vermeyecegi, kendi arabasini
kullanan, bakimli, kariyer sahibi ve Kant'in Estetigi üzerine
konusacagi bir kadin hayal eder. Bu kadin da onunla benzer dönemlerde
kolej sinavlarina girmis ve basariyla çikmis biri olmalidir.
Kizin hangi okuldan mezun oldugu, o okulun kaç taban puanla ögrenci
aldigi ve kaç dil bildigi hangi sirkette çalistigi es dost
arasinda çok önemlidir. Beraberce çok elit insanlardan olusmus
bir çevrenin içine giriverir bu çagdas çift. Cici karisina
annesinden çok farkli özellikleri sebebiyle saygida ve sevgide
kusur etmez bu çagdas erkek. Evdeki demokrasi havasi sürsün
diye her bir seyin kararini beraber verirler. Hatta bir müddet
sonra bu zavalli erkek iplerin tamamen kadinin eline geçtigini
fark edemez bile. Yanlis bir sey aldiginda evde yedigi azari
aklinda tutup, daha sonra donunu bile karisina aldirir. Sen seç
sevgilim der. Ben iyisini beceremiyorum. Yillarin ezilmisligi ile
zaten bu firsati beklemis olan bu hirsli kadini ise artik
tutabilene ask olsun. Ergenlikte "Ben annemin çektiklerini
çekmeyecegim" diyen söylevler, evlenince "Seni
sünepe, beceriksiz ve kisiliksiz adam"a dönüsür.
Annesinin babasina söylemeye cüret edemedigi tüm laflari o iyi
egitilmis çagdas kocasina söyleyiverir. Zavalli hale getirdigi
adamin kibarca bu zavalliligi kabullenis sekili daha da midesini
bulandirir ama zayifi ezmenin verdigi hazla devam eder. Nasilsa tüm
kontrol ondadir. "Iki kisilik topluluklarda demokrasi
olmaz" fikrine ulasilmasi fazla zaman almaz. Ama erkek bunca
yildir o kadar törpülenmis ve geleneksel yapidan o kadar
uzaklastirilmistir ki karisina karsi gelmeye cüret edemez.
Annesinin karnindaki o huzurlu günlere kadar geri dönmek ister.
Ama karisi göndermez. Çünkü aksama lunali modern tarifler
yapilmali hatta yemek sonrasi benzer familyadan arkadaslarla
"in" mekanlarda tatilde hangi ülkeye gitmeli diye
fikir alisverisi yapilmalidir. Disari çikarken dekolte giyen
karisina bu kiyafeti nasil da yakismistir ve nasilda herkes ona
bakmaktadir. Ve adamin yerinde olmak istemektedir. Karisiyla
gurur duymali ve onun kaprislerine boyun egmelidir. Çok yanlis
yaparsa zaten karisi ondan daha çok kazanan birini buluverir.
Kendisi de sirkete aldigi yeni gencecik sekreter kizla erkeklik
oyununu oynar . Zaten kendini erkek diye yutturacagi bir tek bu gözü
açilmadik egitimsiz kizlar kalmistir. Karisiyla ugrasip niye
kimsenin huzurunu kaçirsin ki... Yaptigi üç yanlis karisi
tarafindan bir dogruyu götürebilir. Böyle düsüne düsüne,
cinsel organlari disinda kadindan hiç bir farki kalmamistir.
Kendi evriminin karisina dogru oldugunu görmez. Nitekim yillarca
alinan ortak egitim erkeklerde var olan bir çok baskin özelligi
törpülemis, kadinlardakini ise sivriltmis ve cinsleri
karsilikli olarak birbirine benzetmistir.
Ben önceki yazimda ne kadar erkeklere benzedigimi söylediysem
de çevremdeki erkeklerin nerdeyse hepsini de kadinlasmis
buluyorum. Termosifonu onarmaya gelen tesisatçi disinda erkek
gibi davranan erkek yok su sira (bakiniz termosifoncu fantezisi).
Dogum günlerini parti yapip kutlayan, manikür yaptirarak
bakimli görünen, rejim yapan bir erkek grubu var. Ögle
yemeklerinde hep beraber light salata yedigim, marka kiyafetler
alan, spor salonuna gidip step yapan, meyve kokteyli içen,
yüzündeki sivilce için dertlenen solaryuma giden, karisini,
kiz arkadasini günde üç kez arayip hesap veren çok iyi egitilmis
erkeklerle dolu ortalik. Bahsettiklerim gay falan degil, baya
erkek iste. Hatta cuma aksami Vogue'dan kaç kari kaldirdigindan
ve götürüp düdüklediginden bahseden harbi erkekler bunlar
ama o kadar yontulmuslar ki. Asian fantasy sitelerine girip,
Pamela Anderson'un silikonlu memelerini "download
edip", dil bilen hatunlarla ingilizce düzüsen test
çocuklari bunlar. Yurdumun fizyonomisinden türlü kozmetik
hilelerle uzaklasmaya çalisan, kafayi en çok nasil göründügüne,
kaç para kazandigina ve arabasinin markasina takmis bu grup
erkekler, babalarinin erkek özelliklerinden ne kadar farkli hale
geldiklerini maalesef gururla anlatirlar.
Bizim babalarimiz gibi görünen erkeklerin genç versiyonlari
bugün daha alt sosyo-ekonomik seviyede. Ya babamiz yasindaki
adamlarla çikacagiz. Bir çok kadin bunu neden yapiyor bilmem
anladiniz mi? Ya da daha alt sosyoekonomik seviyeden erkelerle
yasayacagiz. Adam gibi adamlara ulasmanin yolu bizim plazalardan
ve in mekanlardan geçmiyor... Hiç bosuna barlardan cafeler'den
veya bilmem ne sirket yemeklerinden bir adam gibi adam bulurum
sanmayin. Bozun muslugu, çagirin bir tesisatçi ya da bir tüpçü.
Sansiniz varsa aradiginiz gibi olabilir. O muslugu onarirken siz
de ona firindan yeni çikmis kurabiyeler ikram ederek kendinizi
daha kadin gibi hissedebilirsiniz.
Karar sizin. Ben 30 yilin sonunda anladim ki, erkegin az
yontulmusu makbuldür. Yontuldukça kadina benzer.
copyrightİ2002 GüLüm SELÇUK